25 Şubat 2017 Cumartesi

Eskişehir’e yukarıdan bakmak: Şelale Park

       Yukarılar, kadimden bu yana, tarihe yön veren insanların tercih ettiği mekânlar olmuş. Yaşadığı şehir ve içerisinde bulunduğu toplumdan bir süreliğine ayrılarak yukarılarda mesken tutan sıradışı insanlar büyük toplumsal inkılapların fitilini ateşlemiş.

       Eskişehir’in kadim yerleşim mahalli Odunpazarı’nda bulunan Şelale Park da yukarılardaki mekânlardan bir tanesi.

       Odunpazarı’nın tarihi evlerinin arasındaki kıvrımlı yolları arşınlayarak çıkıyorsunuz Şelale Park’a.

       Zirveye tırmanmak yorucu olsa da buram buram tarih kokan sokaklar hiçbir yorgunluk hissettirmiyor size. Bilakis tarihin zengin ve renkli mirasını yaşatan mekânlar, ayaklarınızın daha bir canlı basmasına vesile oluyor toprağa.

        Şelale Park yokuşun zirvesinde. Oraya vardığınızda geriye dönüp katettiğiniz mesafeyi görmek ve mesafenin hemen ardındaki Eskişehir manzarasını izlemek buraya geldiğinizde yapacağınız ilk şey olmalı.

         Yukarıdaki kapıdan girdiğinizde hemen sağınızdaki park çocukların oynaması, büyüklerin banklara oturarak sırtlarını güneşe vermesi için güzel bir mekan.
Şelale yaz aylarında aktif oluyor.
            Parkın hemen arkasında buraya adını veren şelale var. Üzerine çıkmak yasak olmasa manzaraya bir de oradan bakmak isterdiniz doğrusu.

            Şelalenin karşısında restoran/cafe tarzı bir yer var. Onun altından da yayalar için yürüyüş yolu geçiyor. Yolda sevdiklerinizle birlikte yürüyebilir, çocuklarınızla ufak müsabakalar yapabilirsiniz.
              Yoldan yukarıya çıktığınızda, nazlı nazlı dönen pervanesiyle bir yel değirmeni size el sallıyor. Ahşap görünümlü bu şirin değirmen buraya çok güzel bir hava vermiş doğrusu. Onu görenler değirmenle birlikte uzun uzun selfie çekilmeyi ihmal etmiyorlar. 

              Değirmenin karşısındaki park ve buradaki oyun ve jimnastik aletleri oldukça hoş. Özellikle parktaki küçük ancak hırçın dönme dolaba binmeden parktan ayrılmayın.

              Hava temiz, güzel; manzara hoş. Karnınız acıktı tabii. Parkta mı bir şeyler yeseniz yoksa aşağıdaki Odunpazarında mı?
Açlık dayanılmaz noktada değilse kendinizi Odunpazarı’na doğru bırakın.

               

             Eğer gezmediyseniz Kurşunlu Camii’nin avlusundaki cam sanatları müzesini gezdikten sonra, soluğu caminin 50 metre ilerisinde sağda Kırım Tatar çiğ börek evinde alın.

             Çiğ böreklerinizi beklerken ılık bahar havasına ayak uydururcasına hafifçe çalan müziğe kulak verin.

              Sonra da sizi çok bekletmeden gelen, Kırım Tatar çiğ börek evinin nazik çalışanları tarafından kibarca sunulan çiğ böreklerinizi besmelenizi çekerek afiyetle yiyin.

               Ne diyelim…

               Afiyet şifa olsun.


3 yorum: